X

Şirince



Selçuk’a 7 km. uzaklıktaki Şirince Köyü yöredeki turizm merkezlerinden günü birlik gelip-gitme olanağı olan bir yerleşme alanıdır. Yolu asfalt ve denizden 350 m. yüksekliktedir. Köyün kuruluşu M.S. 5.y.y.’a kadar iner. Eski adı Kırkınca-Çirkince olan köye yerleşme birkaç nedene dayanmaktadır. Birincisi, köyün dağlık ve savunmaya elverişli olması nedeniyle düşman tehlikelerinden koruması; ikincisi, Efes ve Ayasuluk halkının sıtma (malarya) hastalığından uzak olması; üçüncüsü suyunun bol, toprağının bereketli ve havasının güzel olmasıdır.

Bazı kaynaklarda köyün kuruluşu, Aydınoğulları dönemine rastlar; bir başka söylenceye göre ise Derebeylikler zamanında olduğu şeklindedir. Çirkince adının ise bir grup Derebeyi halkının beylerinden kendilerinin azad edilmesini ve yerleşmek için bir yer bulduklarını söylemeleri, beyin ‘yerleşeceğiniz yer güzel mi?’ sorusuna da ‘çirkince’ diye yanıt vermeleri sonucu ortaya çıktığı söylenmektedir.

İzmir’in kurtuluşu ile birlikte boşalmış olan köye 1924 yılında Selanik ve çevresinden gelen Türk aileleri yerleştirilmiştir. Çirkince’yi ziyarete gelen zamanın İzmir Valisi Kazım Dirik Paşa’yı köyün öğretmeni Muallim Suat Bey’in yazıp bestelediği ‘köy marşı’ ile karşılayınca Vali Bey çok duygulanmış ve köyün adının bundan böyle Şirince olarak değiştirilmesini söylemiştir.

Köyün mimari yapısı diğer köylerden farklı olup tüm evler kagir, çok pencereli ve pencere ebatları aynı oranda yapılmış iki katlıdır. Balkonları asma balkon olarak yapılmış, bodrum kat kiler ve mutfak olarak kullanılmıştır. Evlerin pencere kenarları ve saçakları resim ve kuş motifleriyle süslenmiştir. Köyde iki kilise, mimari özelliklere sahip ilkokul (günümüzde restore edilmiştir) ve çeşmesi ile kırka yakın manastır bulunmaktadır.

Köyün gelir kaynakları arasında ilk sırayı son günlerde turizm almaktadır. Yılın her ayında yerli ve yabancı binlerce turist ziyaret edip resimler çekmekte, özel hazırlanmış saç börekleri yiyip ev şarabı içmektedirler. Köyün elma, vişne, şeftali, çilek şarapları evlerde özel olarak yapıldığı için çok beğenilmektedir. Halk turizmcilikten başka şeftali, üzüm ve elma yetiştirerek geçimini sağlamaktadır.